Görünenin Arkasındaki Görünmeyeni Anlamak: Sosyal Bilim ve Azandeler Üzerine Bir İnceleme*
Bilim, Marx’ın da dediği gibi, her şeyin apaçık olmadığı ve her şeyin göründüğü gibi olmadığı gerçeğiyle var olmaktadır. Bu noktadan hareketle, görünenin ardındaki görünmeyeni görmek, apaçık olmayanı görünür kılmak ne anlama gelir ve özellikle sosyal bilimler söz konusu olduğunda bu nasıl başarılabilir?
“Güvenlik Caddesi” ya da “Denizciler Caddesi”nde oturanlar, hepsi güvenlik içinde ya da denizci olmazlar. Bu caddeleler, farklı insanların yaşadığı ancak cadde olmaları açısından özdeş olan mekanlardır. Görünenin ardındaki görünmeyeni görmek, özellikle sosyal bilimlerde, farklılıkların ve özdeşliklerin kaynaklarını ve nerede bulunduklarını anlamak demektir. Benzer şekilde, süreklilik ve kopukluğu fark etmek de önemlidir: Dünyanın güneş etrafında dönmesinin mevsimleri nasıl oluşturduğunu anlamak gibi.
Bunun altını çizmek istediğimiz şey, Malinowski’nin zamanında öğrencisi olan Evans-Pritchard’ın etnografik çalışması olan “Azandelerde Cadılık, Kehanetler ve Büyü” kitabında görülenlerdir. Evans-Pritchard, Güney Sudan’da yaşayan Azande halkının cadılık ve büyü inançlarını inceleyerek bu konunun önemini vurgulamıştır. Ona göre, Azandeler cadılığı talihsiz olayları açıklamak için kullanırken kötü büyücüler, ahlaki kurallara uymayan insanlara karşı garezlerini gösterirler.
Ancak asıl önemli olan nokta, cadılık ve kötü büyücü ithamlarının genellikle alt sınıflara yapıldığıdır. Yani, soylular ya da nüfuzlu kişiler genellikle cadılıkla suçlanmazlar çünkü onlarla çatışma sosyal açıdan zararlıdır. Evans-Pritchard’a göre, “Soylu bir kişi ile çatışan bir sıradan insan hainlik yapmış olur.” Bu durum, ister Azande toplumu olsun ister başka bir toplum, cadılaştırılan ve kötülükle anılanların genellikle alt tabakadan insanlar olduğunu göstermektedir.
“Chav” olarak damgalanma olasılığı en yüksek olan grupların, yani işçi ve yoksulların, chav’lara saldıranlar arasında yer alabileceği bilgisi de dikkat çekicidir. Bu durum, şeytanlaştırılan bir grupla özdeşleştirilme korkusundan kaynaklanmaktadır. Böylece şeytanlaştırma, eşitsiz bir toplum düzenini meşrulaştırmaktadır.
Evans-Pritchard’ın Azandeler üzerine yaptığı çalışma, günümüzde işçi sınıfının nasıl şeytanlaştırıldığını anlamamıza yardımcı olan önemli bir kaynaktır.
*Ankara Üniversitesi / Öğretim Üyesi
(1) Owen Jones. (2012). Chavs: The Demonization of the Working Class, New York: Verso.